21 Nisan 2013 Pazar
ASİ'ye kovanının arıları: Asiseverler
Bir kovan olduk bir çiftliğin yamacında. Güney’de, Hatay’ın da altlarında. Etraf, bağ bahçe, ot çiçek. Narenciye her yan. Zeytin, kekik. Hatta dibindeki arklarda sular akan maydanoz tarlaları uzayıp gider tarih kokan, kekik kokan dağ yamaçlarında.
Çiçek balı, çam balı, yayla balı tadında bir lezzetin kokusu yayılır o kovandan. Arı gibi çalışır etrafındakiler. Sarılırlar kovana dört elle. Etrafındaki çiçekleri sularlar. Rüzgarına engel olmazlar çiçek tozlarının.
Dağları nakışlı, esintili, kekikli yerlerde bir kovan olduk. İçinde en hasından bal üreten arılar olduk. Kovandaki balı koruduk. Ne tükettik, ne harcadık. Ama tadını iyi biliriz.
Petek petek bal dolu kovanının içi. Bir bal ki zerresi her çiçekten. Ceviz ağacından, limon ağacından, defneden, kır çiçeğinden… O balı yapan eller, 71 kerede yaptı koca kovan dolusu balı. Tek bir kovan var ortada, balın tadı da adı da;
Asiseverler.
Acemi Demirci, 18.04.2013, 09:41
acemidemirci@gmail.com
6 Nisan 2013 Cumartesi
Nehir suyundan bir damla gözyaşı
Kavuşmak
bir sevinçtir. Sevinçler de bir damla gözyaşı ile anlatılır.
Bugün
sevindim. Bir damla yaş dökmedim gözlerimden; ama içim doldu taştı. Hani katıla
katıla ağlayacak cinsten.
Körpe
salatalıklar, salkım domatesler, karnıbahar lahana, kabak, patlıcan, pırasa,
havuç. Kış sebzesi de yaz sebzesi de yan yana. Tezgahlar renk cümbüşü. Boş
market arabası ile markete girip, doğruca sebze reyonuna yöneldik.
Sebze
reyonunda tam elimi dereotuna uzatmıştım ki inceden bir keman sesi geldi
kulağıma. Öyle içli ki. Öyle tanıdık ki. En hissizleri bile yakalayacak cinsten.
Henüz söz yok. Sadece nota. Sadece içli bir tını.
Asi
çalıyor markette. Aşk Bekler adlı unutulmaz müziği. Market, Asi konuşuyor, Asi
çınlıyor.
Domateslere
bakıyorum. Acaba güneyden bir tarladan mı? Organik domates yetiştiren veteriner
bir kızın elinden mi yetişmiş? Değil tabi. Antalya’dan. Sera domatesi.
Bir
iki şey almak için girmiştik dönüşte. Eve gitmeden önce. O müzik çalarken, o
konuşan notalar çınlarken marketi doldurdum market arabasına. O CD bitene kadar
gezindik durduk. İhtiyaç olsun olmasın öylesine
aldım çok şeyi. Müzik bitmeden çıkamadım marketten. Markette vakit nasıl
geçer yoksa. Eve gelince gördüm gerekli
gereksiz neler almışım meğer.
Bir
alıveriş boyunca ASİ. Hiç ummadık yerde, hiç olmayacak zamanda karşımızda. Hani
diyoruz ya, “biz çiftlik hayatlı, baba kız dayanışmalı, tabiatlı, mimarili, katıksız
ve erdemli sevgili, kültür kokan bir diziyi çok sevdik”. O dizi de bizi sevmiş.
Ansızın bir yerlerde yolumuzu gözler gibi o çiftliğin ruhu. Biz, güneydeki o
yerlere, oralara akamasak da o nehir yine ters akmış. Denize değil,
bozkıra. Müziği ile bozkırı sulamaya.
Acemi
Demirci, 06.04.2013, 23:16
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)