Birinin dizisi başlarken diğeri kenara
çekiliyor. Bu ne suskun destek. Bu ne suskun yol veriş.
ASİ’ye ve Demir birdi. Ruhta,
elelelikte. Tuba Büyüküstün ve Murat Yıldırım iki ayrı kişi olsa da ruh
verdikleri kahramanlar ASİ’ye ve Demir, her yerde sessiz, suskun halde bir,
beraber, aynı oldular. Başta bu sayfada, tutuşan elleri bir daha ayrılmadı bir
daha. Ruhları hep içeçe kaldı.
Ruh verenler başka yollarda yürüyüp,
başka elleri tutsalar bile Tuba’nın ruh verdiği ASİ’ye ve Murat’ın ruh verdiği
Demir hep eleleydi. Bu yolda ürüyorlar hala.
Yazılarımızla, dimağımızdaki hayalleriyle, oluşturdukları efsane ile.
Gerçek dünyanın Tubası gerçek dünyasında
Asyalar’ını kucakladı. Gerçek dünyanın Murat’ı kaç kez aşık oldu başka
dizilerde. Ne kabul gördü bu aşklar ne de yadırgandı. Sonuçta bunlar olacaktı;
oldu.
Gerçek dünya da bazen gerçekdışı
olanları, kendi gerçeği beller. Suskun şekilde biten Suskunlar, 20 dakikada
bitiverdi, 20 dakika adıyla ekrana gelecek bir dizi gelirken. Sanki kenara çekildi
de yol verir gibi bir sevdiğe. Demir’in pamuk yüreği, ASİ’ye’yi köşesinden
izlemek üzere yüreği kuş gibi çırparak yoldan çekildi. Ona verdi. Hani ilk karşılaştıklarında koyun
sürüsü güden ASİ’ye’yi de koyunları da ürkütmüştü ya tozlu dumanlı yolda; sanki
onun özrünü diler gibi çekildi kenara Demir. Hiç ASİ’ye oralardayken Demir
suskun kalabilir miydi yolu işgal e?
Acemi Demirci, 02.12.2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder