2 Aralık 2012 Pazar

Bu ne saklı gizli bir his

Bu ne saklı gizli bir his. Bu ne görünürken görünmez bir sevgi hem de saygı. Bu ne içten içe, belki attan alta anlaşma iki yürek arasında.


Birinin dizisi başlarken diğeri kenara çekiliyor. Bu ne suskun destek. Bu ne suskun yol veriş.

ASİ’ye ve Demir birdi. Ruhta, elelelikte. Tuba Büyüküstün ve Murat Yıldırım iki ayrı kişi olsa da ruh verdikleri kahramanlar ASİ’ye ve Demir, her yerde sessiz, suskun halde bir, beraber, aynı oldular. Başta bu sayfada, tutuşan elleri bir daha ayrılmadı bir daha. Ruhları hep içeçe kaldı.

Ruh verenler başka yollarda yürüyüp, başka elleri tutsalar bile Tuba’nın ruh verdiği ASİ’ye ve Murat’ın ruh verdiği Demir hep eleleydi. Bu yolda ürüyorlar hala.  Yazılarımızla, dimağımızdaki hayalleriyle, oluşturdukları efsane ile.
Gerçek dünyanın Tubası gerçek dünyasında Asyalar’ını kucakladı. Gerçek dünyanın Murat’ı kaç kez aşık oldu başka dizilerde. Ne kabul gördü bu aşklar ne de yadırgandı. Sonuçta bunlar olacaktı; oldu.

Gerçek dünya da bazen gerçekdışı olanları, kendi gerçeği beller. Suskun şekilde biten Suskunlar, 20 dakikada bitiverdi, 20 dakika adıyla ekrana gelecek bir dizi gelirken. Sanki kenara çekildi de yol verir gibi bir sevdiğe. Demir’in pamuk yüreği, ASİ’ye’yi köşesinden izlemek üzere yüreği kuş gibi çırparak yoldan çekildi.  Ona verdi. Hani ilk karşılaştıklarında koyun sürüsü güden ASİ’ye’yi de koyunları da ürkütmüştü ya tozlu dumanlı yolda; sanki onun özrünü diler gibi çekildi kenara Demir. Hiç ASİ’ye oralardayken Demir suskun kalabilir miydi yolu işgal e?

Acemi Demirci, 02.12.2012

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder