9 Şubat 2012 Perşembe

Hep "bir dizi izledim, hayatımda bir dizi değişiklik oldu" diye yazdım. İşte biri. Tanış çıkma, eski arkadaşa rastlama hep bu dizinin izlenmesiyle olan güzel rastlantılar olarak hatırlanacak

ACEMIDEMIRCI
2
Merhaba,
Elif ve Nurdan,
Aksaray konusunu açar mısınız? Ben biraz bilirim oraları. Gezmiş ve görmüşlüğüm var. Ankara’ya çok yakın.
Kapadokya’yı yani Peri Bacası diyarını Ihlara Vadisi ile süsleyen, Asi dizisindeki taş oymalı evlere taş çıkartacak güzellikte nakışlı taşlardan yapılma konakların hala kalabildiği ama çoğunun özellikle Kemeraltı Sokağı’nın o sokak üzerinde kurulu evi ve daha nicesinin acımasızca yıkılıp çok saçma, çok çirkin, çok anlamsız ve ruhsuz hatta plansız dümdüz üzeri çiğ bir renkle boyanmış beton apartmanlar yapılan bu şehri az da olsa biliyorum. Özellikle Gelveri yani Güzelyurt’u görmeyi çok istiyorum henüz göremedim. Ama esas yerleri iyi bilirim bu buram buram tarih kokan, dünyada ilk darphanenin kurulduğu, Kanlı Pelit’inden kan aktığını bir çok kişinin gördüğünü belirttiği, çok eski, tarihi, çok güzel ama çok çirkin yapılaşma içindeki bu şehri. “Bizim Köy” adlı romana konu olmuş köyden bir öğretmenin yazdığı bu romanda bahsedilen yedi başlı devin asla yaşamadığını, böyle bir öykünün bile bu köyde olmadığı öğrenilince, roman ilk önceleri uyandırdığı ilginin tersine düşünceler uyandırmış. Hasan Dağı’nı çok severim. Sönmüş bir kraterdir. Bir tarafı özellikle Halvadere kısmı doğal meşe ormanıdır. Korunması için ben de gerekli girişimlerde bulundum. Ve oralarda müthiş bir höyük vardır, dünyadaki en büyük üç höyükten biri: Acemhöyük.
Oranın eski bahçeli evlerini ve şu an kalanlar yıkılsa da apartman dikilse yerine biz de bol bol kiracıya kavuşsak, kira alsak mantığıyla yerle bir edilen konakların bahçelerinde benim yine tanınması için adeta didindiğim, hünnap ağaçları vardı/r. Hünnap yetiştirlmesi olabilecek en zor ağaçtır. Çok şifalıdır ve lezzeti olağanüstüdür ama gel gör ki Aksaraylı neye sahip olduğunun bilincinde olmadığı için bunun kıymetini de eski konakların, taş işçilikli evlerin değerini de bilmez. Mobilete biner, çevre kirliliği kavramını yok sayar ve motoru bağırta bağırta gezer trafik kurallarına aldırmadan. Ancak çok iyi ve yardımsever insanlardır.Bir de Eğri Minare vardır ki Piza Kulesi ne kadar tanınıyorsa Eğri Minare o kadar tanınmaz. O da Aksaray’ın her tarafında çok sık rastlanıldığı gibi Selçuklular’dan kalma bir eserdir.
Üzüm çeşit çeşittir. Bağlar bahçeler gırla gider. Bir de apartmanlar olmasaydı.
Oralara gidip yeniden görmek geldi içimden. Bulabilirsem, artık çok zor bulunuyor çömlek peyniri de almayı isterim.
Çok selam her yerden arkadaşlarıma.
Fulldizi, 66 Bölüm yorumlarımdan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder