Kimi için dayı o; bizim için o Cemal
Ağa hep.
Kimi için ‘o’ olan kimi için ‘bu’dur.
Kimisi için Ramiz dayı olsa da Tuncel Kurtiz bizim için Cemal Ağa’dır. ASİ’ye
kızın ağa dedesidir o. Bilindik tonton, gözlüğü burnunun üzerine düşmüş,
koltuğunda oturup sabah gazetelerini okuyan, küçük torununun elinden tutup
parklarda gezen dedelere hiç benzemez. Onun eli tutsa tutsa para tutar, iş
tutar.

Sadece oyuncu Tuncel Kurtiz idi önceleri. Son beş altı yıl içinde apayrı iki karakterle göründü televizyonda; iki ayrı dizide. Önce doğaseverler, toprak ve tarım severler, çiftlikseverler, atla deniz kenarında gezintiseverler, mimariseverler olarak bir diziye kapılmış seyre dalan bizler tanıdık Cemal Ağa’yı Kozcuoğlu çiftliğinin dedesi olarak. Daha Ramiz dayı kaleme bile alınmamışken. Önce Cemal Ağa’ydı Tuncel Kurtiz, çiftliklerde, konaklarda. Öncesi ağa olmasa da. Kaçakçılıkla başlasa da işe; kaça kaça ağalığa kaçmıştı gönlü.

Ne dizeler döktürürdü Cemal Ağa öyle ağzı açık dinlenecek ne de özlü sözler söylerdi ciltlerle kitaplar yazılası üzerine. Bir hin bakışı vardı ki….. O an gebeydi işte o andan sonra olacaklara. Sevdi mi sever torunu ASİ’ye’yi sevdiği gibi, sevmedi mi hiç sevmezdi torunu ASİ’ye’nin babası İhsan beyi sevmediği gibi. Ağzı başka laflar ederdi. Para pul üzerine; toprak, arsa üzerine. Edebiyatmış, vecizeymiş, teşbihmiş kimdi Cemal Ağa kim?

ASİ’ye kızın dedesi, ASİ’ye kızın
babasının belalı kayınbabası, çığırtkan ve burnu her işte Neriman’ın babası
Cemal Ağa, yine onu seven başkalarınca çağrıldığı gibi Ramiz dayı artık çok
sevdiği Kaz Dağları’nın bir köşesinde uykuda.

Allah rahmet eylesin. Mekanı cennet
olsun.
02.10.2013, 09:43, Acemi Demirci
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder