3 Kasım 2012 Cumartesi

ASİ köşeler


Şimdi herkes köşesinde. Kimi evli, kimi başka dizilerde. Hatta bizim lastik çizmeli kız neredeyse yakında anne.

Onlar köşelerinde. Başka adlarda başka kentlerde;  bambaşka hikayelerin içinde. Ama başımıza sardıkları bitmez tutku hep bizimle. Başımıza sardılar bu destanı, sonra çıktılar destanın dışına. Zaten öyle olacaktı bir gün ama bu kadar yakın olmasını beklemediğimiz bir anda oldu vedaları. Daha dalya bile dememiştik yüzüncü bölümü de devirip. Yetmiş birdeydik henüz.

Şimdi herkes kendi kabuğunda. Ya da bir dizi setinde. Aslan, Zeytinbağı’nda, Bursa yakınlarında. Oto tamircisi. Yine harbi. Yine dobra. Yine sevdalı başı. İhsan Bey, yine kız babası, kızıyla başı dertte. Evi yine sevimli belki ama bir sokağa açılıyor. Çiftlik çok gerilerde. Traktöre binmiyor artık. Büyücek bir arabası var şimdilerde. İhsan Bey artık tarlada değil, otomotiv sektöründe. Elinde vida, cıvata. İşi tamircilik. Kendi kalbini bile tamir edemeyen bir tamirci o şimdi. Kızının da tabii.

Şimdi herkes ayrı bir yolda. Ziya’yı görür gibi oldum bir dizide. Takım elbiseli miydi ne. O da tutturmuş gidiyor bir aksi yönde. Ne oduncu gömlekleri var üzerinde geniş ekoseli ne de çizme. Şöyle bir gördüm dedim ya. Bakıyordu gülümsemeden. Acaba sadece rol gereği miydi gülümsememesi yoksa içinde Hatay’a uzanan bir çiftlik yoluna duyduğu özlemden miydi?

Süheyla Hanım da sanırım bir dizide. Sanki onu da görür gibi oldum. Ama ne adını biliyorum dizinin, İhsan Bey’in yeni dizisinin adını bilmediğim gibi, ne de kanalını. Rüzgar onu da savurmuş bir yerlere. Yine vakurdu duruşu.

Cemal Ağa, yine ağa. Zaman zaman bir görünüp bir kayboluyor. Eee bu da ağalığın şanından olmalı. Bakalım bir daha ne zaman görünecek. Ali bile bir yerlere gitmiş. Yine oyunlar peşinde olmalı. Sanırım Demir2in babası da bir dizide.

Şimdi hepsi ayrı bir yerde. Gonca ile Ceylan nerede? Bir de Melek. Ya Fatma Anne? Bir onları göremedim. Yoksa Hatay’da mı kaldılar. Zaten bırakıp da gelinilecek yerler miydi oralar.

Sanki Ökkeş de kapılmış gitmiş rüzgara. Sanki onun da çehresi vardı bir dizide. Çiftlik olmasa da yaşadıkları, başka kişiler olsa da canlandırdıkları; Ökkeş, o sadık Ökkeş’tir benim için. Ha Asi’de olmuş ha başka bir dizide.

Asi derseniz… O yeni Asiler peşinde. Biliyor ki bizim Asi hiç büyümez gözümüzde. Büyüyüp de olgunlaşırsa eğer,o, çiftliğin kızı;  destansı aşk hangi kopup uçup gitmiş sayfalarda unutulur kalır. Gençlikte filizlenen, gençlikle beslenen olaylar orta yaşta yaşanmaz. ASİ’ye hala çok genç ama bizim ne beklediğimizi biliyor o. Belki Kozcuoğlu Çiftliği’ni kotaracak, çekip çevirecek yeni nesil lastik çizmeli kızlar yetiştirmek üzere. Başı ille de yemenili. Atı ille de yağız. İlk sevdası ille de toprak, tarla tapan.
Acemi Demirci, 04.10.2011



.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder