Film bitti. Biz hala sinema koltuklarında oturmaya devam
ediyoruz.
Sevgili e.min’in gönderdiği bir habere takıldı gözüm.
Biz hiç şaşmadık elbette bu habere.
Ancak yakında geceleri gündüzleri
şaşacak tam altmış beş ülke var şu an.
Hangi gün hangi saatte gösterilecekse o
ülkelerde bizim dizimiz, o saatte yollar tenhalaşacak, evlerde yemek çoktan
yenmiş, işler halledilmiş olacak.
Televizyon karşısına oturulup, Asi
dizisinin önce tek tek notalarla sonra her sesten gelen müziği ile kulaklar
şenlenecek.
Fragman bile sanki ilk kez izleniyormuş
gibi gözler açılarak seyredilecek her defasında.
Söylenmeyen her duygu için iç çekilecek,
bakışlar konuşurken.
İçe atılan her olay için izleyeni tasa
kaplayacak, öfkeyle sırtını dönüş gidişlerde.
Saklı köşedeki ağacın altında gözyaşı
döken lastik çizmeli kızın acısı, isyanı, kavgası herkesin yüreğinde kıvılcım
kıvılcım işleyecek.
Çiftliğin mutfağının sıcaklığı
karşısında herkes orada pişen yemeklerin kokusunu duymuş gibi olacak.
Has geriden, çapraz takılan doğal renkli
çantaları, gönden çizmeleri, çiçekli ketenden, basmadan, pazenden kıvrımlı
giysileri hiç kimse unutamayacak. Bir kadın bunlarla daha bir başka oluyormuş
bile diyecek böyle giyinmeyen kadınlar.
Saçları maşalı kızların dayanışması, pirinç
karyolanın üzerinde oturup dertleşmeleri, Neriman hanımın uluorta çığlıkları
akıllardan silinmeyecek.
Mimari asla unutulmayacak.
Taş işçiliği akıllara kazınacak.
Yer döşemeleri modası geçmiş ama klasik
görüntüsüyle apayrı bir hareket kazandırdığı ortamlardan en çok şehir
kulübündeki görüntüsüyle gelecek göz önüne.
Herkes çoban olmak isteyecek. Çiftçi
olmak isteyecek. Hataylı olmak isteyecek.
Dara, zora girenler kendini bir tünelde
hissedenler, Demir’in Titus Tüneli’ndeki haykırışını hatırlayacak.
Ancak ne zaman Cemal Ağa ölecek bir
sarsıntı geçirecekler. Dizide yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunu ilk kez o
zaman düşünecekler.
Sonra Aslan’ın hep ürkütüp korkuttuğu
çiftlik çalışanı genç kız köyüne gönderilecek.
Sonra Aslan’ın kardeşi Sevinç çıkacak
diziden.
Ziraat mühendisi Sevinç Ankara’da işe
girip Hatay’dan ayrılacak.
Almanya’daki akraba mühendis çocuk
Almanya’ya gönderilecek gerisin geri. Ona Asi’yi unutmak düşecek.
Hatta Kerim’in kız kardeşi de gidecek.
Melek ölecek.
Dizilere giren de olur çıkanda ama bu
çıkışların öyle sıradan olmadığı Cemal Ağa’nın ölümüyle hissedilecek ilk, başka
hiçbir seçeneğe meydan vermeksizin.
65 ülke işte bunları yaşayacak 71 hafta
boyunca.
Dizi bitecek ama onların dizisi olarak
belki oralarda da internet sayfaları kurulacak.
Buralarda belki yeni dostluklar
edinilecek belki çok zaman önce uzaklara gitmiş bir sevdiğiniz arkadaşınız
orada karşınıza çıkacak ve daha rumuzunu görür görmez “bu kesinlikle o”
diyecekler.
Biz bu filmi izlemiştik.
Film bitti ama biz hala sinema koltuklarında
oturmaya devam ediyoruz.
Acemi Demirci, 21.06.2011
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder